.

Eğitimde kalite nasıl artar? Elbette öğrenim kadar eğitime de önem vermekle artar. Sadece öğreten sistemlerle öğrenen, okuduğunu anlayan bir nesli yetiştiremezsiniz. Bunu bilen eğitimciler ne hikmetse, eğitim sisteminin oynanmadık yerini bırakmadılar.
Maymuna çevrilen bir sistemle eğitimde kaliteyi artırmak mümkün değildir. En kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir diye boşuna söylenmemiş bir söz vardır.
Ellili yıllarda okuma yazma oranı oldukça düşüktü. Yetmişli yıllarda bayanların okuma yazma oranı düşüktü. İlkokullarda okuma yazma oranını artırmak için okuma-yazma kursları açılıyordu. Eğitim sistemleri daha özgündü ve okuyanlar okuduğunu anlıyordu.
Fiziki yetersizliklerden dolayı bir süre ilk, orta ve lise eğitimi sabahçı öğlenci şeklinde kullandı okulları. Elbette nüfus artış hızına bağlı olarak okullaşmada mesafe alınması, eğitim hizmetlerinin geliştirilmesi gerekiyordu. Zaman içerisinde fiziki rahatlık sağlanmasından öteye binlerce köy okulu taşımalı eğitim nedeniyle viraneye döndü. Köylerde eğitim diye bir konu kalmadı. Nüfus da tükeniyor.
Eskiden orta öğretim sıralarında iki-üç tane sınav vardı. Çok fazla sınav yoktu. Parasız yatılı, fen lisesi ve öğretmen lisesi için sınavlar yapılıyordu. Son yirmi yıldan bu yana sınavlar öncelikli hale getirildi. Öncelikli hale getirilirken de okulların eğitimdeki gücü kırılmaya başladı. Okullar kendi içinde sıralanmaya başlayınca, hepsine sınavla girilir oldu. Gençlerin gireceği sınavlar çoğalırken, okullar da çeşitlenmeye başladı.
Zorunlu eğitim beş yıldı. Süresi az gelince beş artı üç şekline çevriliverdi. Sistem daha mezunlarını vermeden 4+4+4 sistemine geçiliverdi. Siyasi iktidarlar, sistemlere müdahale ederken ülkenin öncelikleri yerine siyasi çizgilerinin önceliklerini hep ön planda tuttular. Sonuçta okuduğunu anlamayan gençler yetişti.
Lise öğrenimi üç yıldan dört yıla çıkarken, her tarafa Anadolu ve Fen liseleri açılırken, bir yıl da hazırlık eğitimi konuverdi. Sanki yabancı dille ders anlatacak çok öğretmenimiz varmış gibi.
ÖSS sınav sonuçlarına göre gençler üniversite tercihi yapıyorlardı daha bundan on sene evvel. ÖSS kalktı yerine YGS ve LYS geliverdi. Daha bir sene dolmadan tek sınava geçiliverdi. Aynı yıl düz liselerin neredeyse hepsi Anadolu lisesine çevriliverdi.
Eğitim sistemiyle yaklaşık 15-16 defa oynandı. Hiçbir sistem başından sonuna kadar gitmedi ve mezununu görmedi. Diğer bir deyişle, 4+4+4 sisteminde, ilkokuldan ortaokula, ortaokuldan liseye geçerken öğrenciler, ikişer sistem görmüş oldular.
Sistemler değişirken, kalite dip yaptı. Kalite düşerken, muhterem idarecilerimiz Avrupa’dan sistem ithal edildiğini ve gençlerimizin sağlıklı yetişmediğini dile getiriyorlar. Şimdi insanın aklına gelmez mi? 15-16 defa sistemle oynarken hangi sistemi getirmiştiniz? Getirdiğiniz sistemler hangi Avrupa’nın sistemi acaba?