.

 
Dünyanın dört bir tarafında orman yangınları devam ediyor. Özellikle Sibirya ve Amazon bölgelerindeki yangınlar dehşet verici boyutlara ulaştı. Memleketin dört bir tarafında da orman yangınlarından geçilmiyor. Sıcak geçen bir yaz, yangın için ormanları uygun hale getirdi. Dolayısıyla ormanların çoğunluğu bir kibrite teslim olacak kadar yangına hassas hale geldi.
Genellikle müdahaleli alanlarda çıkan yangınlar dikkati çekiyor. Dikim alanları daha çok yanıyor. Dikim yapılan alanlarda, maki bitki örtüsü kaldırılıyor ve yerine genellikle endüstriyel orman oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa doğal olarak oluşmuş bitki örtüsünün sökülmesi doğal yaşam alanlarını ortadan kaldırdığı gibi, ekolojik koşulların uygun olmadığı başka bir ağaç türü dikilmek suretiyle iki kere yanlış yapılıyor.
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde doğal bitki örtüsü makidir. Maki bitki örtüsünün bozuk orman vasfı olarak değerlendirmek doğru değildir.
Maki, Akdeniz büyük iklim kuşağının doğal bitki örtüsüdür. Ortalama 1-2 metre boyundaki küçük ağaçsı çalılardan oluşur. Bu bitki örtüsüyle kaplı alanlara makilik adı verilir. Çalı çırpıdan ibaret bir bitki örtüsüdür. Endüstriyel anlamda çok değeri yoktur ama keçi ve koyun otlatmaya uygun bu bölgelerde çok değerli süt ve süt ürünleri elde edilir.
Maki bitkileri Akdeniz ikliminin kurak koşullarına yani ortamdaki yetersiz sudan olabildiğince yararlanmaya yetenekli derin köklü, ufak ve sert yapraklı, hatta dikenli ağaçcık ve çalılardır. Bu ufak yaprakların yüzeyi genellikle su kaybını önlemek için yaprakları kalın, sert, mumsu tabaka kaplı, tüylü veya reçineli bir tabakayla kaplanmıştır.
Makiliklerde rastlanan pek çok ağaç türü arasında, yabani zeytin, funda, katran, ardıç, çalı türleri, bazı meşe türleri, menengiç, laden, böğürtlen, kermes ve pırnal meşeleri zakkum, defne, davulgu, pamukçuk, adaçayı ve kekik türleri bulunur.
Maki bitki örtüleri genellikle geçit vermeyecek kadar yoğun bir biçimde gelişerek toprağın yüzeyinde oldukça sık bir doku oluşturur. Çoğu su gereksinimini gecenin neminden sağlar. Özellikle denize bakan yamaçlar, yapraksız dikenli çalılıklarla kaplıdır.
Türkiye'de maki tipi bitki örtüsü en çok Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yaygındır. Yaklaşık olarak 7 milyon hektar alan kaplar.
Dünyanın başka bölgelerinde de makiye benzeyen bitki örtüsüne rastlanır, ancak bunlar bulundukları yöreye göre değişik adlar alır. Avusturalya’nın Sidney eyaleti, Arjantin’in güney kesimleri maki bitki örtüsüyle kaplıdır.
Akdeniz iklim sahasından uzaklaştıkça maki türleri azalır, çıkabildiği yüksekliği kaybeder. Akdeniz kıyılarında 18-20 tür, Ege kıyılarında 13-14 türe, Karadeniz kıyılarında 4-5 türe iner. Makilerin çıkabildiği yükseklik enleme bağlı olarak güneyden kuzeye azalır. Akdeniz'de 800-900 m, Egede 500-600 m, Marmara çevresinde 300-400 m, Karadeniz'de 150-200 m. yükseklere kadar maki bitki örtüsüne rastlanır.
Maki bitki örtüsünü oluşturan türlerin en önemli özelliği, yangına dayanıklı olmalarıdır. Diğer bir özellikleri de yandıktan sonra yeniden gelişebilme yetenekleridir. Yoksa her gün yangın çıkan bir coğrafyada başka türlü kendilerini sürdürme şansları olmazdı. Bu türleri söküp, başka bir türe gerek var mı acaba?