.

 

İki yıldan bu yana yasaklı olan Wikiqedia sözlüğü yobazlığı, laik ve liberal Türkler tarafından dini fanatikler için kullanılan bir kavram olarak tarif ediyor. Genellikle yobazlar, hoşgörüsüz, ikiyüzlü ve nefret duyguları güçlü olarak tanımlanıyor. Bireylerin özel hayatlarıyla sınırlı olması gereken gerçek İslam'ın aksine, masum İslam dünyasının tehlikeli provokatörleri olarak gösteriliyorlar.
Öteden beri İslam dünyasının hep sorunu olmuştur. Hemen bütün dinlerde de yobazlara sıklıkla rastlanmaktadır. Fanatik dinciler, ne yazık ki, dine de çok ciddi zararlar vermektedirler. Dünyayı bir savaş sahnesi haline getiren yobazlık ötesi fanatikler de İslam’ı merak edenleri ötekileştiriverirler.
Bazı yayın araçlarında, yobazlık, Allah’ın Kuran’da bildirdiği ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in yaşadığı İslam’dan çok farklı bir anlayışı din gibi göstermeye çalışan bir sistem olarak ifade edilmektedir. Günümüzde yobazların İslam anlayışı İslam dışında bambaşka bir inanca dönüşmüştür. Çünkü yobazlıkta, Kuran ve sünnet değil, hurafeler ve bidatlar esastır. Ancak yobazlar İslam adına ortaya çıktıklarını iddia ederler.
Her geçen gün yobazlık artıyor. Eğitimlisinden eğitimsizine toplumun hemen her kesiminde garip bir şekilde yobazlara rastlanıyor. Birçok alanda yobazlık pirim de yapıyor. Milletin cahili iyidir diyenler ödüllendiriliyor. Tarihi çarpıtanlar taltif ediliyor, onurlandırılıyor.
Bir süre önce yakalandığı amansız hastalıkla çok ciddi bir şekilde mücadele eden ve amansız hastalığa yakalananlar için umut olan, bu dünyadan göçerken bile umut bırakan kızımız Neslican Tay ile ilgili sosyal medyada garip paylaşımlar alabildiğine devam ediyor.
Bazıları cehennemlik diye fetva verirken, memleketin okumuşları da dünyasallığa bu kadar dalmasaydı, ölümle yüzleşseydi böyle olmazdı gibilerden açıklamalar yapıyor.
Kullandıkları kelimeler, milletin çoğu tarafından tam anlaşılmadığından doğru söylemiş gibi görünüyor.
Seküler kavramının doğrudan anlamı dinden bağımsız, dini veya ruhani olmayandır. Böyle bir kavramla, rahmetli Neslican Tay’ın kanserle mücadelesini farklı mecralara taşımak, memleketin nereye gittiğini gösteriyor.
Allah kimsenin başına vermesin. Zor bir hastalıktır ve yakalanan hemen herkes ölümle yüzleşir. Sadece kendinin değil, yakın çevresinin moral değerleri çöker. Bacağını kaybettiği halde, bacağım feda olsun, ben bacaktan ibaret değilim diyebilen, aynı hastalıkla mücadele edenlere ilaç olan bir Umudun, dinden bağımsız değerlendirilmesi son derece yanlıştır. Kaderle veya kadere inanmayla da ilgisi yoktur.
Evet, her canlı ölümü tadacaktır. Ancak, hastalık bir vesiledir diye görmek, mücadele etmemek doğru değildir. Tarih boyunca insanoğlu hastalıklarla mücadele etmiş ve tedavi yöntemleri geliştirmiştir. Sığ düşüncelerle, bilimden uzak görüşlerle, vefat edenin ardından pirim yapmak için söylenen söyler yobazlık kavramının içine giriyor. Giyimine bakıp değerlendirme yapanlar, bilimsel mücadelesini dinden bağımsız diye değerlendirenler hangi kalıba giriyorlar belli değil.