.

 
Ekosistemler, mevcut iklim ve toprak koşulları altında canlıların dinamik bir beslenme zinciri içerisinde oluşan kararlı yapılardır.
Sistemde bulunan hemen bütün canlılar beslenme zincirinin birer halkasını oluştururlar. Zincirin birinci halkasını hemen bütün sistemlerde güneş enerjisini organik depo enerjisine dönüştürebilen bitkiler oluşturur. Bunun üzerinde otla beslenen ot oburlar, ot oburların üzerinde ise etle beslenen et oburlar bulunur. Hem ot oburların, hem de et oburların artıklarından ve ölü dokularından beslenen mikroorganizmalar ise sistemde ayrıştırıcılar olarak görev alır.
Deniz, göl, orman, mera ve tarımsal ekosistemlerde bütün canlılar birbirine bağlıdır ve bu bağlılık bazı ortamlarda oldukça karmaşık bir yapıdadır. Bununla birlikte, bütün canlıların nüfusu besin temininde yararlandıkları diğer canlıların nüfusunun enerji birimi olarak onda biri kadardır. Hiçbir canlı gurubu besin temin ettiği gurubun besin arzından daha yüksek nüfusa sahip olamaz. Diğer bir deyişle hiçbir canlı besin kaynağını tüketemez. Besin kaynağı azaldıkça, kendi gurubunun nüfusu azalır ve buna bağlı olarak besin kaynağı tekrar artmaya başlar.
Orman ve mera ekosistemleri içerisinde yaşamını sürdüren av ve yaban hayvanlarının nüfusu bahar aylarında düşen yağışa bağlıdır. Yağışlı geçen yıllarda ot üretimi artacağından, sistemin besin arzı artar ve üzerindeki ot oburlar sayıca çoğalır. Buna bağlı olarak et obur yırtıcı hayvanların da sayısında önemli artışlar meydana gelir. Sistemlerin bu kararlı yapısı insan müdahalesiyle sürekli değişmektedir. Ekosistemlerdeki kararlı yapıların bozulması ve gıda zincirinin yeniden sağlıklı bir yapı kazanması bazen uzun zaman almaktadır. Özellikle anız yakmalar, orman ve mera yangınları sistemlerde milyonlarca canlıyı yok etmekte, gıda zincirinin birinci halkasını zayıflatmakta, ota dayalı besin arzında ciddi düşüşler meydana gelmekte ve sistemin tamiri uzun yıllar almaktadır.
Tarım alanlarında kullanılan zirai mücadele ilaçları besin zincirini en çok etkileyen faktörlerdir. Besin zinciri içerisinde çok sayıda canlı gurubu ilaçlardan etkilenmekte, özellikle üst tüketiciler kısa sürede yok olmaktadır. Nitekim fare ve diğer toprak zararlılarına karşı yapılan mücadeleler yılan, baykuş, şahin gibi üst tüketicilerin nüfuslarını hızla azaltmış, esas zararlılar daha da çoğalmıştır. Üst tüketicilerin zehirlenmeleri bir yana besin kaynaklarının kurutulması da nüfuslarını azaltmakta, dolayısıyla tarım alanlarında daha fazla ilaç kullanımı zorunlu hale gelmektedir.
İnsanoğlu ekosistemlerde oluşan milyonlarca besin zincirinin bütün halkalarından yararlanabilmektedir. Yararlanırken zincirleri çoğu zaman kırmakta, besin dolanımı kesintiye uğramaktadır. Hedef daha fazla üretim yerine, artık yeteri kadar üretim olmalıdır. Daha fazla zincirin kırılması telafisi zor sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Yok edilen her canlının bedelini ödemektense varlıklarına saygı göstermek gerekmektedir.
Yapılan hesaplamalara göre, gece gündüz öldürmekle meşgul olduğumuz böcekleri dünya ekosisteminden çektiğimizde, dünya ekosistemi ancak 50 yıl dayanabiliyor. Sistemden insanı çektiğimizde ise, dünya ekosistemi kendini yeniliyor ve daha varsıl hale geliyor.