.
Harun BAYTEKİN
İnsanın varoluşuyla birlikte olan arı, balı ve diğer ürünleriyle insana önemli hizmetler sunmaktadır. İnsanoğlu da arıcılık konusunda çok eski ve köklü bir deneyime sahiptir. Dünyada teknolojik gelişmelere bağlı olarak arıcılık da kendini geliştirmekte ve sürekli olarak bilgiye dayalı yetiştiricilik ve modernizasyon sürece devam etmektedir. Hal böyle iken ülkemizde arıcılığın ticarileşmesi ve profesyonel arıcılıkta gelişmeler zayıf kalmaktadır.
Arıcılığın profesyonelleşmesinde arıcıların yapısı ve davranışları etken olmaktadır. Her ne kadar bal ürünü elde edilse de kovan başına verim çok düşüktür. Kovan başına alınan verimin 15-16 kg bal civarında olması ve polen, propolis, arı sütü, arı zehri gibi ürünlerin yeterince üretilememesi arıcılığın ticarileşmesinde çok geri kaldığını göstermektedir. Bu durumun sağlıklı irdelenmesi gerekmektedir.
Arıcılar, çiftçilerimiz gibi yaşlanmaktadır. Arıcıların çoğunluğunu elli yaşın üzerinde emekliler oluşturmaktadır. Her ne kadar genç yaşta başlayanlar varsa da, emekli mesleği gibi görünmektedir.
Duygusal bağlılık, yaşlılıktan sonra verimin azalmasında ikinci önemli etkendir. Teknik olarak zayıf arıların birleştirilmesi veya elenmesi gerekirken, arıcıların duygusal olarak arıya bağlılığı bu eylemin önüne geçmekte, arıyı yaşatmaya çalışırken de verimin azalmasına neden olmaktadır. Çok daha fazla emekle az verim alınmaktadır.
Türkiye’de kovan varlığının çoğunluğu gezginci arıcıların elindedir. Bunların da çoğu Trakya ve Muğla arasında gelip gitmektedir. Birinci meraya güçlü girse dahi koloniler ikinci meraya zayıf girmekte, dolayısıyla istenen verim alınamamaktadır. Yine de gezginci arıcılar profesyonelliğe yakın arıcılık yapmaktadır.
Arıcılıkta özgün bilgi üretiminde yetersizlikler vardır. Üniversitelerde arıcılıkla ilgili çalışmalar diğer sektörlere göre çok düşük düzeylerdedir. Sadece 7-8 üniversitede arıcılıkla ilgili araştırma ve geliştirme çalışmaları sürdürülmektedir. Benzer şekilde arıcılıkla ilgili Tarım Bakanlığına bağlı bir araştırma enstitüsü ve bazı araştırma enstitülerinde arıcılıkla ilgili araştırmalar yapan birimler vardır.
Profesyonel arıcılığın önündeki en önemli engellerden biri de hobi olarak yapılmasıdır. Emekli ve çalışanların boş zamanlarını değerlendirmek için yaptıkları uğraşta, her ne kadar bilgi kullanımı güçlü olsa da, ekonomik anlamda bir beklentinin olmaması ticarileşmeyi engellemektedir. Arıcılıktan gelir beklenmemesi, olsa da olur olmasa da düşüncesi, profesyonel arıcılığa geçişi ötelemektedir.
Arıcılık sektörü diğer meslek gruplarına göre bilgi birikimi yüksek bireylerden oluşmaktadır. Bununla birlikte, hobi olarak değerlendirme, ürün ticaretinin kurumsallaşmaması, sahte ürünlerin piyasaya çok fazla çıkması, üretimi özendirmemektedir. Hal böyle olunca üretim ve kovan başına verim geri plana düşmektedir.
Son zamanlarda üretici birliklerinin sayısı ve fonksiyonları artmaktadır. Aynı zamanda arı ürünleri büyük marketlerde yerini almaktadır. Ancak, güven konusunda hala endişeler bulunmakta, market satışlarını düşürmektedir.
Arıcılıkta profesyonellerin artması aslında, bal dışındaki arı ürünlerinin de insanımızın kullanılması açısından önem taşımaktadır. Bu meyanda, mevcut arıcıların donanım olarak desteklenmesi ve teşvik edilmesinde önemli yararlar bulunmaktadır.