.
Kadın cinayetleri, adam öldürmeler, cinsel istismarlar, artık memleketin çivisi çıktı dedirtiyor insana. Günde birden fazla kadın cinayete kurban gidiyor. Her Allah’ın günü akşam haberlerinde mutlaka bir cinayet haberi izlemek zorunda kalıyoruz.
Ana muhalefet partisi Genel Başkan Yardımcısı İlgezdi’nin Adli Tıp Kurumunun istatistiklerine dayanarak yaptığı açıklamalar insanın tüylerini diken diken ediyor.
Adli Tıp Kurumu’nun verilerine göre cinsel şiddet ve tacizler 2013 yılından 2108 yılı sonuna kadar kat be kat artmış durumda.
Cinsel şiddet vakaları geçtiğimiz yıl rekor üstüne rekor kırmış. Öteden beri insani değerlerde çok ciddi bir çöküşün yaşandığını, hırsızlığın, dolandırıcılığın, erkek çocuklarına dahi yapılan cinsel tacizlerin kanıksanmaya başladığını, tacizcilerin iyi hal indiriminden yararlanarak serbest kaldığını bu köşede tartışmıştık.
2018 yılında meydana gelen cinsel şiddet olaylarında bir önceki yıla göre %37 oranında bir artış meydana gelmiş. Sanki milletin uçkuru kopmuş. 2017 yılında günde üçten fazla cinsel saldırı vakası meydana gelirken, 2018 yılında bu rakam dörde yaklaşmış.
Adli Tıp Kurumunun raporuna göre, çocuğa yönelik cinsel istismarlarda akıl almaz artışlar meydana geliyor. 2013-2018 yılları arasında 6 senelik süre zarfında cinsel saldırıya maruz kalanların dörtte biri ne yazık ki daha çocuk yaştalar. Bu istatistikler gösteriyor ki, geçen altı yıllık süre zarfında her gün bir çocuk cinsel saldırıya maruz kalmış. Allah korusun memleket sapık doldu kaldı. Bu tespitlerin başka bir yüzü de var. Cinsel saldırı vakalarının çoğu bilinmiyor. Özellikle çocuk yaştaki bireyler, yaşadıkları vahşeti, korkudan kimseye söyleyemiyorlar. Tedavisi zor psikolojik sorunlar yaşıyorlar.
Anılan istatistiklere göre, altı yıl içinde çocuğa yönelik cinsel saldırı vakaları tam on kat artmış görünüyor. 2013 yılında sadece 52 çocuk cinsel saldırıya maruz kalırken, 2018 yılında 583”e yükselmiş.
Toplumun kangreni olmuş bu vakaların aşırı artmasının sebepleri mutlaka biliniyordur. Kayıtlara geçenler kadar, geçmeyenlerin de olması, olayın daha da ürkütücü boyutlarda olduğunu göstermektedir.
Diğer adi suçlarda olduğu gibi, iyi hal veya şartlı salıverme kararları ne yazık ki caydırıcı nitelikler taşımamaktadır. Elbette niyeti bozuk karaktersiz insanlara kanun veya diğer cezalar pek etki etmemektedir. Bununla birlikte, suçluların aynı suçu işleme ihtimalleri diğer insanlara göre çok daha yüksek düzeylerdedir. Bunun kesinlikle dikkate alınması gerekmektedir. Gerekirse ıslah edilmesi veya hadım edilmesinde yarar vardır.
Taciz ve benzeri şiddet olaylarının faillerinin aile içinden veya akrabalar arasından çıkması da yetiştirilişte kişilik bozukluklarının yaygın olduğunu göstermektedir.
Çocuklara yönelik cinsel şiddet eylemlerinin diğerlerine göre daha fazla artış göstermesi insanı şaşırtmaktadır. Bunlar insan olamaz ama bir şekilde sokakta geziyorlar.
Eğitim, özellikle anne eğitimi, özel anne eğitimi gerekiyor bu memlekette. Yetiştiremediğiniz kişi, insan olmuyor.
