.
Devler idaresinde kimsenin hata yapma lüksü yoktur. Öyle olmadı böyle yapalım duruşuyla idare her zaman zarar verir. Güneyimizde 10 senedir cereyan eden olaylarda hata üstüne hata yapılmaya devam ediliyor. İşin uzmanları derslerini iyi çalışmıyor. Terör örgütleriyle iş olmayacağını, bir yere varılamayacağını hemen herkes bilir. Bir örgüt sonradan terör örgütü olmaz. Her zaman aynıdır.
Halen yasaklı olan Vikipedi sözlüğündeki bilgilere göre, PYD, Suriye’de 2003 yılında kurulmuş bir partidir. Tam adı ile Demokratik Birlik Partisidir. Kürtler tarafından Suriye'nin kuzeyinde kurulmuş bir siyasi partidir. Günümüzde hala faaliyet göstermektedir. Partinin eş başkanlık görevini Eylül 2017'den beri Şahoz Hasan ve Ayşe Hiso yürütmektedir. Askeri kolu yaklaşık 65,000 kişiden oluşmaktadır. Sözcüleri Türkiye’nin pasaportunu taşıyan, bir zamanlar ikide bir Ankara’ya gelip giden Salih Müslim’dir.
YPG ise, tam adı ile Halk Koruma Birlikleri olup, Suriye'de kurulan ve faaliyet gösteren, Kürt Yüksek Komitesine bağlı silahlı örgüttür. Suriye'nin kuzeyindeki bazı bölgeleri kontrol etmektedir.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) de Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden oluşan IŞİD'e karşı mücadele için oluşturulmuş ortak bir operasyon gücüdür.
Bu örgütlerin hepsi, Kahraman Ordumuzun operasyon yapacağı bölgede faaliyet göstermektedir.
İŞİD’le mücadele ediyor diye ABD, YPG’ye ne kadar silah vermiş olabilir acaba? Kimi kaynaklara göre 10 bin tırdan fazla. Birer tank olsa 10 bin tır yapar. Koca ordu donatır değil mi? Amerikan ordusu, silahın yanı sıra YPG'ye askeri eğitim de verdi. DAEŞ'e yönelik operasyon Amerikan askerlerinin gözetiminde gerçekleştirildi. Amerikan ordusu bu amaçla bölgede askeri üsler de kurdu.
BBC muhabirlerine göre ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde 18 askeri üssü, toplamda 2000 civarında askeri bulunuyor. ABD, Türkiye’yi tehdit eden teröristlere hem silah veriyor, hem de eğitimini.
SDG, DAEŞ ile mücadelede Rakka'nın ele geçirilmesinin ardından Irak sınırı boyunca ilerledi. Bugün ülkenin dörtte birini kontrol altında tutuyor. Suriye'nin petrol yatakları bakımından zengin doğusu YPG'nin elinde bulunuyor. Petrol ve doğalgaz yatakları, küçük Amerikan üsleri tarafından korunuyor.
YPG dönem dönem Türkiye sınırından çekildiğini açıklasa da bölgede varlığını sürdürüyor.
Peki, askeri birliklerimiz bölgede kiminle devriye atıyor? ABD askerleriyle. ABD askerleri kimi desteklemek için bulunuyor? YPG’yi.
İnsanın aklına gelmiyor değil. Bir zamanlar, devlet başkanı gibi karşılanan Barzani’nin Peşmergeleri, ağır silahlarıyla birlikte Habur’dan gelip, Suruç-Mürşitpınar’dan Suriye’ye neden geçmişlerdi? YPG’ye destek olmak için değil mi? Peki bu izni kim vermişti? Başka bir hükümet mi? Elbette hayır.
Trump, gece kuşu gibi zırt pırt sosyal medyadan sallayıp duruyor. Bedelini çarşı esnafı ödüyor. Döviz zıplayıp duruyor.
Peki, Amerikan askerleri çekildi mi? Bakın YPG'nin siyasi kanadı PYD’nin sözcüsü Suriye'de ABD güçlerinin hala bulunduğunu ve DAEŞ’e karşı savaşın sürdüğünü belirtiyor.
Şekilde görüldüğü gibi. İkisinden birini kesinlikle yapmamak lazımdı. Devletin bir stratejisi olur değil mi?